Hour of Victory

Konu: Hour of Victory Paz Ekim 18, 2009 2:40 pm

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Yapımcılığını nFusion ve yayıncılığını Midway'in üstlendiği klasik savaş konulu Hour of Victory ilk bakışta göze çok hoş görünüyor. Elbette oyuna başlayınca gerçekler birer birer çıkıyor su yüzüne. Öncelikle menüye uğradığımızda port oyunumuzun hiçbir şekilde grafik ayarlarına sahip olmadığını fark ediyoruz. Yapabileceğiniz tek şey çözünürlüğü ayarlamak. Gerisi Unreal Engine 3 ile yaratılan standart görünüme sahip. Ardından New Game diyerek zorluğu seçip oyuna giriş yapıyorsunuz.

Hour of Victory diğer benzer yapımlara göre ufak farklılıklar gösteriyor. Savaş bir kenardan süredursun, ordunun en iyi üç askeri bir araya getirilerek daha başka operasyonlara gönderiliyorlar. İşte biz de macerayı bu üç askerin gözünden takip ediyoruz. Fakat her bölümde seçtiğiniz karakterden fazlasını bulamayacaksınız. Çünkü yalnız kovboyu oynuyoruz. Bu yüzden ilk abartı ve kahramanlık işareti ortaya çıkıyor. Call of Duty 2, Battlefield 1942 gibi efsane oyunlardan sonra bu türlü bir içerik elbette pek hoş gitmiyor ama yine de oyuna sırtımızı dönmemizi sağlamıyor.

Üç karakter var demiştik. William Ross, Ambrose Taggert ve Calvin BlackBull. Her karakterin sınıfı ve ayrıcalıkları birbirinden farklı olduğu için bölüme göre en doğru seçimi yapmamız lazım. Ross bir komando olduğu için güce dayalı bir karakter. Submachine gun ile başlayıp ağır silahlara daha çok yatkın olduğu gibi yolunuzu kapatan ağır eşyaları itmek için kullanabileceğiniz tek karakter. Taggert işini iyi bilen ve gizliliğe önem veren bir asker olduğu için suikast işlerinde onu kullanabilirsiniz. Susturuculu MK2 ile bir bıçak taşırken, kilitli kapılara rastladığımızda Lockpick yeteneği ile yolumuza devam edebiliriz. Bull ise ekibin sniper'ı olmakla beraber binaların çatılarına tırmanabiliyor. Yanından bir Handgun ve Sniper Rifle eksik etmiyor elbette. Bunun gibi farklı yetenekler ile ilginç savaş deneyimleri yaşayabiliyoruz. Ayrıca düşmanlarınızın ve sizin çevrede bulduğunuz silahlara erişme hakkınız da var.

Ses konusunda ise Hour of Victory çok ileride denemez. Yanı başımızda patlayan tanklardan herhangi bir ses gelmez iken, vurulurken hiçbir şekilde bir efekt (ses) gelmediği için fark etmeden ölü buluyoruz kendimizi. Veya silahlarımızı kullanırken sessizce çalışmaları sinir dolu anlar geçirtiyor bizlere. Birçok yerde gidip gelen ses sorunlarını da düşünürsek bu konuda sınıfta kalıyor Hour Of Victory.

Oyun boyunca karşımıza birçok oyundan tanıdığımız araç ve gereçler çıkıyor. MG34, AA Gun (Anti Air Gun)'lardan tutun, kullanabileceğiniz tank vs. savaş araçlarına kadar uzanan bir listemiz var ve çeşitli bölümlerde çıkıyorlar karşımıza. Yine ağır silahlı araçların saldırısına uğradığımızda o bölgede olmazsa olmaz bir Anti Tank silahlı buluyoruz.

Oyunda ufak bir harita, cephane bilgilerimiz ve sprint güç barımız var. Haritada çevredeki düşmanların dikkat seviyesi, yerleri ve sayıları gösteriliyor. Ayrıca yıldız işaretli noktalar söz konusu görevlerimizi simgeliyor. Aynı Call of Duty 2'de olduğu gibi tek tek tüm yıldızlara ulaşıp görevleri yerine getiriyoruz. Aslında her bölüm çok kısa ve sonlarda checkpoint yazısını görerek yeni göreve başlıyoruz. Her yeni göreve başlarken farklı bir karakter seçebilir, bazı bölümlerde ise otomatik olarak bir karakterle ilerleyebiliriz. Fakat yine gerçekçilikten koptuğumuz bir özellik var ki, evlere şenlik. Örneğin Ross ile ilerleyip bir noktayı kaydettiğinizde bir sonraki girişimizde başka bir karakter seçebiliyoruz. Hour of Victory bu tür özellikler yüzünden çok arcade kaçmış.

Oyunumuz bileceğiniz üzere Unreal Engine 3 ile çalışıyor; fakat bu durum Hour Of Victory ile çok da iç açıcı bir hâle gelmiş değil. İyi bir çözünürlük ile karşılaşmış olsak da geriye kalan her şey sanki yapımın yarısında bırakılmış gibi duruyor. Dış mekânlarda zaten şansını kaybeden görsellik, iç mekânlarda birkaç ışık oyunu ile kendisini kurtarmaya çalışsa da pek de başarılı olduğu söylenemez. Çoğu silahtan anlamsız efektler bile fışkırabiliyor. Yani diğer örneklerde olduğu gibi detaylı bir Unreal fiziği bulmak neredeyse imkânsız diyebiliriz. Fizik ise çok.. hafif kalmış desek doğru olur. Düşmanlarınız nâdiren tek kurşunu yiyip hayatta kalabilirse yaralandıkları yere göre tepki veriyorlar, fakat ölürken havada 2-3 takla atıp çok estetik hareketler gösterip ayrılıyorlar aramızdan. Şimdi en acı veren noktaya gelelim. Hour of Victory görüntü olarak maalesef ekran görüntülerinden çok çok geride bir oyun. Kim derdi Unreal Engine bu şekilde kullanılacak?

İçerik konusunda Hour of Victory birçok dünya savaşı oyunu severlere hitap ediyor. Şu ana dek gördüğünüz silahlar aynı şekilde yerlerini almış durumdalar. Cephane konusunda ise yanımızda en fazla iki farklı silah ve dokuz adet magazine taşıyabiliyoruz. El bombaları da yedekte bulunuyor. Bunun dışında diğer oyunlardan ufak tatlar taşısa da, ipi tutamıyor. Multiplayer seçenekte ise yine olmazsa olmaz bir "Live" aboneliğine ihtiyaç duyuyorsunuz.

Şansını 2008 yılında da yitiren Hour of Victory, başka günlere kaldı diyebiliriz. Elbette FPS severler için standart bir oyun olmakla beraber hatırı sayılır derecede iyi bir sistem istemekte; fakat uyarıyoruz, hiçbir şekilde zaman kaybı sayılacak bir oyun değil. Hepinize keyifli oyunlar.

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Admin Notu:[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

» Hour of Victory